Tunahan'ın Hikayesi: Huzursuzluk Özlemi (4.Bölüm)
- arafpodcast
- 25 Haz
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 30 Haz
İsviçre'nin cennet doğasını herkes sever mi?

Bazıları için bu düzen, bu sakinlik, bu dakiklik; sonsuz bir rahatlık sunar. Bazıları içinse bu hal, çok geçmeden bir tür hissizliğe dönüşür.
ARAF Podcast’in 6. bölüm konuğu Tunahan, ikinci grupta olanlardan.Türkiye’deki kaosu, plansızlığı, sokakların sesini özleyenlerden… Ama bu sadece coğrafi bir özlem değil. Bu, bir ritmin, bir hareketliliğin, bir iç frekansın eksikliğini duyumsamak aslında.Tunahan, İsviçre’nin tüm o “yerinde” hayatı içinde zamanla “yerinden edilmiş” gibi hissetmeye başlıyor.
Ama belki de daha çarpıcı olan, Tunahan’ın bu hissi sadece mekâna değil, insan ilişkilerine de taşıması.Çünkü Tunahan’a göre, burada yaşayan Türkler bile artık birbirine yabancı.Özellikle son yıllarda göç edenler ile 20–30 yıl önce gelenler arasında görünmeyen bir mesafe oluşmuş.
“Yeni gelenler, eski gelenlerden uzak duruyor. Sanki ‘ben onlardan farklıyım’ demekmi istiyor herkes? Belki de bu, entegre olmanın bir yolu zannediliyor. Ama bu mesafe, hem bizim hikayemizi hem de onların yaşadıklarını görünmez kılmıyor mu?
Bu sözler, göçün sadece kültürler arası değil; kuşaklar arası da bir kopuş, belki bir polarizasyon getirdiğini gösteriyor. Ve işte burada, Tunahan gibi insanların varlığı çok kıymetli hale geliyor. Çünkü o, bu kopuşu reddediyor. Burada yaşayan diğer Türklerle konuşmak, tanışmak, hikayelerini dinlemek istiyor. Göçün sadece bireysel değil; kolektif bir deneyim olduğuna inanıyor.
Onun için huzurun fazlası eksiklik, kaosun bir parçası ise hayatta olmak gibi.
Ve bu noktada akıllara şu soru geliyor: biz Türkler'in sinir sistemi sokak gürültüsünde, yanlış anlaşmalarda, karşılıksız fedakârlıklarda mı rahatlıyor?
Tunahan’ın huzursuzluk özlemi, belki de aidiyet kurmanın farklı bir biçimi. Kendini ait hissettiği kaotik düzeni, burada yeniden yaratamadığında o düzeni yaşayanlara yaklaşmak istiyor.
Çünkü belki de biz göç edenler, yeni bir hayat kurarken bir yandan da başkalarının eski yaralarını anlamadan iyileşemiyoruz.




Yorumlar