top of page

Ayşegül ve Üstün'ün Hikayesi: Saklambaç (6.bölüm)

  • arafpodcast
  • 30 Haz
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 1 Tem

Göç ettiğimizde özgürlük mü ararız, yoksa sadece mesleğimizi hakkıyla  icra edebileceğimiz özgür bir ortam mı? 


ree

Son yıllarda Türkiye’den pek çok  parlak zihin, başarıya yaklaşabilmek için zor bir kararla yurtdışına taşınıyor.


Oldukları yerde gerçekleştiremediklerini hissettikleri ‘hayallerinin peşinden gitmek’ uğruna ne feda ediyorlar peki?


Senelerce diz çürütülmüş kariyerleri, birikimleri, aileleriyle geçecek rutin Cumartesileri... Ya da belki hepsi.


ARAF Podcast’ın 6. bölümünde, kariyerlerini bilim ve tıp alanında sürdürmek için 2020'de ABD’ye taşınan Sinir Bilimleri Uzmanı Ayşegül Güngör Aydın ve Çocuk & Ergen Psikiyatristi Dr. Sezai Üstün Aydın’ın hikayesini dinliyoruz. Alanlarında kendilerini yeniden ıspatlamaya çalışan bu çiftin hikayesinde bir amaç uğruna zorlukları bir başlarına göğüslenmeyi ve birbirlerine verdikleri desteği görüyoruz.


Bir profesyonel gözüyle göç sürecini ve insanların yaşadıkları zorlukları anlatmak için Üstün, ünlü psikanalist Donald W. Winnicott’dan bir alıntı yapıyor: “Çocuklar için saklanmak çok eğlencelidir ama bulunmamak bir faciadır.”


Onun sözlerinde kendini arafta, ne orda ne burda hisseden tanıdığım onlarca göçen kişiyi hatırlıyorum. Yeterince sıkı ülkesinde tutulmamış olanları, bulunmayanları... Ve yüksek sesle merak ediyorum; yaptıklarıyla bilime yön veren, insanlara yardım edenlerin anavatanlarında da bulunma zamanı gelmedi mi?


Belki o gün gelene kadar, diyorum sonra, iz bırakmak için geldikleri bu dünyada; var olmak için kendilerini küçültmedikleri bir yerde oldukları için mutluyum.

 

 

 

 
 
 

Yorumlar


bottom of page